NEVŞEHİR
GENEL BİLGİLER
İLÇELER:
Nevşehir ilinin ilçeleri; Acıgöl, Avanos, Derinkuyu, Gülşehir, Hacıbektaş, Kozaklı ve Ürgüp'tür.
Gülşehir: Nevşehir'e 20 km. uzaklıktadır. Osmanlı Sadrazamı Karavezir Mehmet Seyyid Paşa'nın yaptırdığı külliye; cami, medrese ve çeşmeden oluşmaktadır. İlçedeki Aziz Jean Kilisesi ve Sivasa Gökçetoprak yeraltı şehri görülmeye değer yerlerdendir.
Kozaklı: Nevşehir' in yaklaşık 100 km kuzeyinde yer alan Kozaklı sağlık turizmi açısından önemli bir yere sahiptir. Kozaklı kaplıcaları, Batı Alman kaplıcaları Birliği sınıflamasına göre sodyumlu, kalsiyumlu, klorlu olup A ve C grubu şifalı sular grubuna girmektedir. Kozaklı kaplıcalarından iltihabı olmayan romatizmal hastalıkların, kireçlenmelerin, cilt hastalıklarının, kronik iltihaplı kadın hastalıklarının, damar sertliklerinin, mantar hastalıklarının tedavisinde başarılı sonuçlar alındığı gözlenmiştir.
Acıgöl: Aksaray-Nevşehir yolu üzerinde yer alan ve Nevşehir'e uzaklığı yaklaşık 20 km. olan Acıgöl'de tespit edilebilen en eski yerleşim M.Ö. VIII. yüzyıla aittir. Ağıllı köyü yakınlarındaki Topada Geç Hitit Dönemi'ne ait Hitit hiyeroglifi ile yazılmış kaya anıtında bölgenin siyasi durumu ve liderinin icraatları ile ilgili bilgiler yer almaktadır.
Derinkuyu: Nevşehir-Niğde karayolu üzerinde eski adı Melegobia olan Derinkuyu Nevşehir'e 29 km. uzaklıktadır. Akarsuyu ve gölü bulunmayan bu ilçenin içme suyu 60-70 m derinlikteki kuyulardan temin etmesinden dolayı "Derinkuyu" olarak adlandırılmıştır.İlçede 85 m derinliğinde bir yeraltı şehri bulunmaktadır. Bu yeraltı şehri, bir yeraltı şehrinde bulunan tüm özelliklere sahiptir.
NASIL GİDİLİR?
Karayolu: Karayolu ile Nevşehir'e her yerden ulaşım mümkündür.
Otogar Tel: (+90-384) 213 40 25
Havayolu: Hava Limanı şehir merkezine 30 km uzaklıktadır. Merkezden, otobüs, dolmuş ve taksi ile ulaşmak mümkündür.
GEZİLECEK YERLER
Müzeler ve Örenyerleri
Müzeler
Nevşehir Müzesi
Adres: (384) 213 14 47
Faks: (384) 212 43 38
Hacıbektaş Müzesi
Adres: Nevşehir Cad. Hacıbektaş - Nevşehir
Tel: (384) 441 30 22
Ürgüp Müzesi
Adres: Kayseri Cad. No: 39 Ürgüp - Nevşehir
Tel: (384) 341 40 82
Hacı Bektaş Arkeoloji ve Etnografya Müzesi: Hacıbektaş ilçesinde bulunan arkeolojik ve etnografik eserlerin sergilendiği müzede, iki eser deposu, laboratuvar ve kütüphane bulunmaktadır.
Suluca-Karahöyük kazılarından ele geçen buluntular Eski Tunç, Assur Ticaret Kolonileri, Hitit, Phryg, Roma, Doğu Roma Çağı eserlerinin yanı sıra çeşitli etnografik eserler teşhir edilmektedir.
Göreme Açık Hava Müzesi: Nevşehir'e 13 km. uzaklıkta ve Göreme kasabasının 2 km. doğusunda yer alan bir kaya yerleşim yeridir. M.S. 4. yüzyıldan 13. yüzyıla kadar yoğun bir şekilde manastır hayatı yaşanmıştır. Hemen her kaya bloğunun içinde kiliseler, şapeller, yemekhaneler ve oturma mekânları mevcuttur. Bugünkü Göreme Açık Hava Müzesi manastır eğitim sisteminin başlatıldığı yer olarak kabul edilir. Soğanlı, Ihlara, Açıksaray aynı eğitim sisteminin daha sonraları görüldüğü yerlerdir.
Kiliseler, 2 tür teknikle boyanmıştır. Birincisi, doğrudan doğruya kaya yüzeyi düzeltilerek üzerine yapılan boyama; ikincisi ise, kaya üzerine yapılan secco (tempera) ve fresko tekniği ile yapılan boyamadır. Kilisede işlenen konular İncil ve Hz. İsa'nın hayatından alınmıştır.
Göreme Açık Hava Müzesi'nde Kızlar ve Erkekler Manastırı, Aziz Basil Kilisesi, Elmalı Kilise, Aziz Barbara Kilisesi, Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise, Çarıklı Kilise ve Tokalı Kilise bulunmaktadır.
Örenyerleri
Nevşehir Müzesi
Zelve - Avanos - Aktepe
Çavuşin Kilisesi - Avanos - Çavuşin
Kaymaklı Yeraltı Şehri - Kaymaklı Kasabası
Derinkuyu Yeraltı Şehri - Derinkuyu
Açıksaray - Gülşehir
St. Jean Kilisesi - Gülşehir
Özkonak Yeraltı Şehri - Avanos - Özkonak Kasabası
Mazi Yeraltı Şehri - Ürgüp
Tatlaring Kilisesi - Acıgöl
Paşabağları - Avanos - Çavuşin
Ürgüp Müzesi
M. Paşa Kiliseleri - Ürgüp - Mustafapaşa
Pancarlı Kilisesi - Ürgüp - Mustafapaşa
Üzümlü Kilise ve Çev. - Ürgüp - Ortahisar
Hallaç Manastırı - Ürgüp - Ortahisar
Sete. Teodore Kilis. - Ürgüp - Yeşilöz
Hacı Bektaşi Veli Kültür Müzesi
Suluca Karahöyük - Hacıbektaş
İlicek Höyük - İlicek Köyü
Kayaaltı Höyük - Kayaaltı Köyü
Abdal Kalesi - Kızılöz Çiftliği
Kalehöyük - Karaburma
Paşabağları ve Zelve Ören Yeri : 1 km. uzaktaki peribacaları en iyi Zelve ören yerinden görülmektedir. Burada ayrıca Aziz Simeon adına yapılmış şapel ve birçok kaya mekânları bulunmaktadır. Paşabağları'nın daha ilerisinde Göreme-Avanos karayolundan 2 km. içerde olan ve 3 vadiden oluşan Zelve ören yeri, peribacalarının en yoğun olduğu yerdir. 9. ve 13. yüzyıllarda Hıristiyanların önemli yerleşim ve dini merkezlerinden birisi olmuştur. Balıklı, Üzümlü ve Geyikli kiliseler vadinin en önemli kiliseleri olup ikonoklastik dönem öncesine aittir.
1952 yılına kadar iskân edilmiş vadide manastırlar, kiliseler, yerleşim yerleriyle, tünel, değirmen, cami gibi yapılar bulunmaktadır.
Avanos
Nevşehir'in 18 km kuzeyinde olan Avanos'un antik dönemdeki adı Venessa'dır. Çok sayıda çanak çömlek atölyesi bulunan ilçede seramik yapım geleneği Hititlerden beri süregelmektedir. Kızılırmak'ın getirdiği kırmızı toprak ve milden elde edilen seramik çamuru, Avanoslu seramik sanatçılarının elinde şekil almaktadır.
Çömlekçilik
Avanos'ta da Hititler'den beri çarkla çanak-çömlek yapıldığı bilinmektedir.Bu el sanatı kavimden kavime,babadan oğula geçerek günümüze kadar gelmiştir. Avanos'un dağlarından ve Kızılırmak'ın eski yataklarından yumuşak ve yağlı kil topraklar elenir ve iyice yoğurularak çamur haline getirilir.Çark adı verilen ve ayakla döndürülen tezgah üzerindeki çamurun maharetle şekillendirilmesiyle istenilen çanak yapılmış olur.İşlik denilen atölyelerde üretilen çanaklar önce güneşte,daha sonra da gölgede kurutulduktan sonra,saman ve talaşla yakılan fırınlarda 800 dereceden başlayıp 1200 derece sıcaklık arasında özenle pişirilir.
Yörede yemek kapları,su testileri,kışlık yiyecek saklamak için çömlekler ve küpler,su kükleri tanınan çanak ürünleridir. Avanos,günümüzde "Kapadokya'nın el sanatları ve alış-veriş merkezi"olarak tanınmaktadır.
Ürgüp
Nevşehir'in 20 km doğusunda olan Ürgüp Kapadokya Bölgesinin en önemli merkezlerindendir. Göreme'de olduğu gibi tarihsel süreç içerisinde çok sayıda isme sahip olmuştur. Bizans Döneminde Osiana (Assiana), Hagios Prokopios; Selçuklular Dönemi'nde Başhisar; Osmanlılar zamanında Burgut kalesi; Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren de Ürgüp adıyla anılmıştır.
Hacıbektaş
Nevşehir-Kırşehir yolu üzerinde Nevşehir'e 45 km uzaklıkta olan Hacı Bektaş, ilçe merkezinde yapılan kazılar sonucunda Eski Tunç Çağı, Hitit, Frig, Hellenistik ve Roma Dönemi'ne ait ele geçen eserler, Hacıbektaş Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir.
Hacı Bektaş yakınlarındaki Karaburna köyü yakınlarında Topada ve Sivasa'da olduğu gibi Geç Hitit Dönemi'ne ait Hitit hiyeroflifi ile yazılmış Karaburna kaya anıtı bulunmaktadır.
Hacı Bektaş-i Veli Ve Bektaşlık
Asıl adı Muhammed bin Musa olan ve doğum ölüm tarihi kesin belli olmayan Hacı Bektaş-ı Veli'nin 1209 - 1210 tarihlerinde doğup,1270 -1271 tarihlerinde öldüğü sanılmaktadır.Anlatılan menkıbelere göre Nişaburludur.Çocukluk ve gençliği Horasan'da geçmiş, Hoca Ahmet Yesevi Ocağında felsefe, sosyal ve müsbet ilimler öğrenmiştir.
Hacıbektaş, Selçukluların siyasi ve iktisadi düzenlerinin bozulduğu,yönetimde bölünmelerin ortaya çıktığı bir dönemde Horasan'dan Anadolu'ya gelmiş; köy köy, şehir şehir gezerek Türk birliğinin sağlanması, Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması için çaba harcamıştır. Eski adı Sulucakarahöyük bugünkü adıyla Hacıbektaş İlçesinde kurduğu okulda öğrenciler yetiştirmiş; Türk dili ve kültürünün yabancı etki ve yozlaşmalardan korunması için çalışmıştır. Onun hoşgörü ve insan sevgisine dayalı düşünce sistemi kısa sürede geniş halk kitlelerine ulaşarak benimsenmiştir. "İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır", "Kadınları okutunuz", "Eline, diline ve beline sahip ol", "Araştırma açık bir sınavdır", "Her ne ararsan kendinde ara", "Düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayınız".
Yukarıdaki özdeyişler Hacı Bektaş-ı Veli'nin felsefesini en güzel biçimde açıklamaktadır. Onun dünya görüşü 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile aynı anlayışı aksettirmektedir.
Göreme
Göreme Tarihi Milli Parkı
Göreme Kiliseleri
Mustafapaşa (Sinasos)
Ürgüp’ün 6 km. güneyinde yer alan Mustafapaşa, 20. yüzyılın başlarına kadar Rum ve Türklerin birlikte yaşadığı bir kasabadır. 19. yüzyılın sonları ve 20. yüzyılın başlarına tarihlenen eski Rum evleri oldukça zengin taş işçiliği arz ederler.
Mustafapaşa’nın batısında yer alan Gömede Vadisi morfolojik açıdan Ihlara Vadisi’nin küçük bir benzeridir. Ihlara Vadisi’nde olduğu gibi kaya oyma kiliselere, barınaklara ve vadinin içinden geçen bir dereye sahiptir.
Mustafapaşa’daki önemli kilise ve manastırlar; Aios Vasilios Kilisesi, Sinasos Kilisesi, Alakara Kilisesi, Aios Nichole Manastırı, Konstantin-Helena Kilisesi, Manastır Vadisi kiliseleri ve Basil Kilisesi’dir. Ayrıca Osmanlı döneminde inşa edilmiş güzel taş ve ağaç işçiliği gösteren bir kervansaray da bulunmaktadır.
Ihlara Vadisi
Aksaray'a 40 km. uzaklıktadır. Vadiye, Aksaray-Nevşehir karayolunun 11. km.sinden sapılarak gidilir. Hasandağı'ndan çıkan bazalt ve andezit yoğunluklu lavların soğumasıyla ortaya çıkan çatlaklar ve çökmeler kanyonu oluşturmuştur. Bu çatlaklardan yol bulan kanyonun bugünkü halini almasını sağlayan Melendiz Çayına ilk çağlarda Kapadokya ırmağı anlamına gelen 'Potamus Kapadukus" denilmekteydi. 14 km. uzunluğundaki vadi Ihlara'dan başlar, Selime'de son bulur. Vadinin yüksekliği yer yer 100-150 m.dir. Vadi boyunca kayalara oyulmuş sayısız barınaklar, mezarlar ve kiliseler bulunmaktadır.Bazı barınaklar ve kiliseler yeraltı şehirlerinde olduğu gibi birbirlerine tünellerle bağlantılıdır.
Kaymaklı
Nevşehir' in 20 km güneyinde bulunan yeraltı şehridir. VII. - IX. yüzyıllar arasında arap saldırılarına karşı korunmak ve Hıristiyanlığın yayılmasına karşı engelleri önlemek için sığınak olarak yapılmıştır. Karışık tünellerle 4 kat aşağısına kadar inilebilmektedir. 5.- 8. katlar açık değildir. Tünellerle yatak odalarına, mutfaklara, şarap depolarına, dolaplara ve tapınaklara gidilebilmektedir. Tüneller ve katlar arası değirmen taşları ile kapatılarak şehrin dış dünya ile ilgisi kesilebilmektedir. Bütün şehrin havalandırılması büyük bir baca ile yapılmaktadır.
Yeraltı Şehirleri
Özkonak Yeraltı Şehri: Avanos'a 14 km. uzaklıktaki Özkonak kasabasında bulunan yeraltı şehri, İdiş Dağı'nın kuzey yamaçlarında volkanik, granit bünyeli tüf tabakalarının oldukça kalın olduğu bir yerde yapılmıştır. Yeraltı şehri henüz tam olarak temizlenmemiş olup temizlendiği kadarıyla ziyarete açılmıştır.
Kaymaklı Yeraltı Şehri: Nevşehir'e 20 km. mesafede bulunan Kaymaklı kasabasındadır. 8 katlı olup ilk katı erken dönem tarihlenmektedir. Roma ve Bizans dönemlerinde de diğer alanların oyularak genişletilmesi suretiyle yeraltı şehri haline dönüştürülmüştür. Bugün 4 katı ziyarete açıktır.
Tüf kayalara oyulmuş bu yeraltı şehri, bir kitlenin geçici olarak yaşayabilmesi için gerekli barınma şartlarına haizdir. Dar koridorlarla birbirlerine bağlanan oda ve salonlar, şarap depoları, su mahzenleri, mutfak ve erzak depoları, havalandırma bacaları, su kuyuları, kilise ve dışarıdan gelebilecek herhangi bir tehlikeyi önlemek için kapıyı içten kapatan büyük sürgü taşları vardır.
Derinkuyu Yeraltı Şehri: Nevşehir- Niğde karayolu üzerinde ve Nevşehir'e 30 km. uzaklıkta bulunan Derinkuyu ilçesindedir. Kaymaklı yeraltı şehrinde olduğu gibi burada da büyük bir topluluğu içinde barındıracak ve ihtiyaçlarını karşılayacak mekânlar vardır. Bu yeraltı şehri 8 katlıdır. Kaymaklı yeraltı şehrinden farklı olarak burada misyonerler okulu, günah çıkartma yeri, vaftiz havuzu ve ziyaretçilerin ilgisini çeken kuyu mevcuttur.
Yeraltı şehirleri sadece Kappadokia bölgesinin jeolojik oluşumlarına özgü yapılar olup diğer bölgelerde bu tür örneklere rastlanmamaktadır.
Mazı Yeraltı Şehri: Antik adı "Mataza" olan Mazı köyü, Ürgüp'ün 18 km. güneyinde, Kaymaklı yeraltı şehrinin ise 10 km. doğusundadır.
Değişik yerlerde 4 girişi tespit edilebilmiştir; asıl girişi düzensiz taşlarla örülmüş koridor sağlamaktadır. Kısa koridordaki iri sürgü taşı, yeraltı şehrinin giriş çıkışını kontrol altına almaktadır. İç kısımdaki küçük oda, sürgü taşının rahat bir şekilde hareket etmesi için yapılmıştır. Yeraltı yerleşiminin geniş alanlarına yayılan ahırlar, diğerlerinden farksızdır. Ahırlardan kısa bir koridor vasıtasıyla yeraltı şehrinin kilisesine ulaşılmaktadır. Bu mekânın girişi sürgü taşı ile kapatılabilmektedir. Kilise apsisi, köşeye oyulmuştur ve cephesi kabartmalarla süslüdür.
Özlüce Yeraltı Şehri: Eski adı "Zile" olan Özlüce köyü merkezindeki yeraltı şehri, Nevşehir- Derinkuyu karayolu üzerindeki Kaymaklı kasabasının 6 km. batısındadır.
Girişte bazalttan yapılmış, birbirine geçmeli iki kemerli mekân bulunmaktadır. Daha sonra yine moloz taşlarla örülü 15 m. uzunluğunda bir geçit vasıtasıyla asıl tüf kayaya ulaşılmaktadır. Yeraltı şehrine girişi sağlayan taştan yapılmış mekânlar, asıl yeraltı şehrini oluşturan kaya oyma mekânlara nazaran daha yenidir. Bu koridorun bitiminde 1.75 m. çapında sert granit taştan yapılmış sürgü taşı bulunmaktadır.
Girişteki ana mekân, yeraltı yerleşiminin en geniş alanı olup iki bölümden ibarettir. Büyük mekânın sağında erzak depoları, solunda ise oturma odaları bulunmaktadır. Oldukça uzun olan galerilerin kenarlarında hücre tipi odalar, tabanlarda ise tuzaklar yer alır. Henüz ziyarete açılmamıştır.
Tatlarin Yeraltı Şehri: 1991 yılında ziyarete açılan yeraltı şehri ise, mekânlarının büyüklüğü, erzak depolarının sayısının ve kiliselerin çokluğu nedeniyle askeri garnizon ya da manastır kompleksini akla getirir. Yeraltı şehri oldukça geniş alanlara yayılmış, ancak küçük bir kısmı temizlenebilmiştir. Halen iki katı gezilebilen yeraltı şehrinin en önemli özelliği diğer yeraltı şehirlerinde pek bulunamayan tuvalete sahip olmasıdır.
Kaleler
Nevşehir Kalesi: Selçuklular döneminde, Bağdat'a giden kervan yolunun korunması amacıyla inşa edilmiştir. Nevşehir'in eski yerleşim yerinde, sağlam bazalt kütleli bir tepenin üzerinde bulunan kale, Osmanlı döneminde Damat İbrahim Paşa tarafından onarılmış ve cumhuriyet döneminde de yeniden restore edilerek tahrip olmaktan korunmuştur. Sur duvarları genelde sağlam olup, kale girişi güneybatı yönündedir.
Uçhisar Kalesi: Nevşehir merkezine 10 km. uzaklıkta bulunan Uçhisar, doğal konumu nedeniyle bir hisar görünümündedir. Kapadokya manzarasına hâkimdir. Doğu Roma döneminde, korunaklı yapısı ile Arap akınlarına karşı kolayca savunma sağlamıştır. Kalenin içerisine oyulmuş eski bir mağara bulunmaktadır. Mağaraya üç yol ile girilir ve bu yollar geniş bir salonda birleşir. Yolların birinde taş kapı, ardında da nöbetçi odası mevcuttur. Kalenin içerisinde başka dehlizler de bulunmakla birlikte, bunların bazıları çökmüş bazıları ise molozla dolmuştur.
Ortahisar: Ürgüp-Nevşehir yolunun güneyinde bulunmaktadır. Yerleşimin ortasında kayalardan oyma evlerle çevrelenen doğal bir kale bulunmaktadır. Ortahisar’ın en önemli özelliği, bünyesindeki yeraltı kentleridir. Kolayca şekillendirilebilen bir kaya yapısına sahip olan kalede yerin altına oyulmuş doğal soğuk hava depoları da bulunmakta olup, bu depolarda günümüzde narenciye saklanmaktadır.
Kaplıca ve İçmeceler
Kozaklı Termal Turizm Merkezi
Ürgüp İçmece ve Kaplıcası: Su kaynağı, ilçe merkezinin 5 km. doğusunda bulunmaktadır. Kaplıca suyunun ısı derecesi 14 °C olup, tuzlu, kokusuz, gazsız sular gurubundan sayılmaktadır. Deri hastalıklarının tedavisinde su banyosundan ve kaynağın az ilerisindeki kükürtlü çamurdan yararlanılır.
Bahçeli İçmecesi: Kaynak, Bahçeli köyünün kuzeybatısındadır. Suyu 18 °C olan bu içmece fazla gazlı, kokusuz, bikarbonatlı sofra sularını ihtiva eder. Hazmı kolaylaştıran ve böbrekleri temizleyen bu su aynı zamanda sofra suyu olarak da kullanılır.
Çorak ve Karakaya İçmeceleri: Nevşehir-Avanos karayolu üzerindeki bu içmecelerden; Çorak İçmecesi il merkezine 5 km., Karakaya İçmecesi de 13 km. uzaklıktadır. Alkali düzeyi yüksek, tuzlu ve bikarbonatlı olan Çorak suyu, içme olarak değerlendirildiğinde sindirimi kolaylaştırıcı etki yapmaktadır. Sodyum bikarbonatlı ve alkalik sulardan olan Karakaya İçmecesi de mide ve bağırsak rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Gümüşkent İçmecesi: Gümüşkent kasabasının hemen yakınında bulunan bu içmece, kısmen doğal, betonlaşmış bir havuzun içinde kaynamaktadır. İkinci bir havuzda toplanan su, bahçe sulamasında kullanılmaktadır. Gümüşkent İçmecesi, toprak alkali, bikarbonatlı ve bol karbondioksitli bir maden suyudur. İçme olarak değerlendirildiğinde metabolizma hastalıklarında karaciğer ve safra kesesi hastalıklarında yararlı olmaktadır.
Cami ve Kiliseler
Kurşunlu Cami (Damat İbrahim Paşa Külliyesi-Merkez): XVIII. yüzyılda Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın yaptırdığı külliye; cami, medrese, kitaplık, sübyan mektebi, imaret ve hamamdan oluşmaktadır. Külliyenin güneydoğusunda olan cami, 1726 yılında yapılmıştır. Dıştan yalın görünüşlü caminin içi, Lale Devri özelliğini yansıtan kalem işi nakışlarla bezelidir.
Hacı Bektaş Veli Dergahı ve Külliyesi (Hacı Bektaş): Hacı Bektaş Veli, XIII. yüzyılda yetişmiş ünlü bir Türk-İslam düşünürüdür. Üstün zeka ve kişiliğe sahip olan Hacı Bektaş Veli, ilk eğitimini büyük Türk düşünürü Türkistan Piri, Hoca Ahmet Yesevi'nin kültür ocağında almış ve o dönemde ün yapmış çok sayıda Türk bilim adamının yetiştiği Horasan'da engin bir bilgi birikimine, geniş bir dünya görüşüne sahip olmuştur. Orta Anadolu'yu şehir şehir, köy köy dolaştıktan sonra, yaşayan Türk gelenek ve göreneklerini korumaya çalışarak Suluca Karahöyük'te İslâm inanç ve öğreti merkezi kurmuş çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir. Yeniçeri ocağının da Piri olarak bilinen Hacı Bektaş Veli, Anadolu'daki Türk-İslam birliğinin sağlanmasına yardımcı olmuştur.
Dergah ve Külliye (Hacı Bektaş): XIV. yüzyılda Hacı Bektaş Veli'nin yaptırdığı Kızılca Halvet (Çilehane) ile çevre yapılarına sonraki yıllarda yenileri eklenmiştir. XIX. yüzyılda onarılan Dergah, 1959-1964 arasında Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce yeniden elden geçirilmiş, 1964'te müze olarak açılmıştır.
Hacı Bektaş Veli Türbesi (Pir Evi-Hacı Bektaş): Türbenin cephesi, yan yana üç kemerli bir eyvandan meydana gelmektedir. Pir Evi'ne ortadaki büyük kemerin altındaki demir parmaklıklı, çift kanatlı kapıdan girilir.
Tokalı Kilise (Göreme): Göreme Vadisi'nde, bölgenin bilinen en büyük kaya kilisesi olup Tek Nefli Eski Kilise, Yeni Kilise, Eski Kilisenin altındaki kilise, yeni kilisenin kuzeyindeki yan şapel olmak üzere dört mekandan oluşur. X. yy. başlarına tarihlenen Eski Kilise, bugün Yeni Kilisenin giriş mekanı şeklinde ise de orijinal olup tek nefli, beşik tonozlu bir yapıdır. Aziz tasvirleri, müjde, ziyaret, bakireliğin ispatı, Beytüllahim'e yolculuk, doğum, üç müneccimin tapınması, masum çocukların katliamı, Mısır'a kaçış, İsa'nın mabede takdimi, İsa'nın cehenneme inişi, İsa'nın göğe çıkışı vb. gibi tasvirler bulunmaktadır.
Yeni kilise, enlemesine dikdörtgen planlı, basit beşik tonozludur. Beşik tonozlu nefinde İsa'nın siklusu kronolojik sıraya göre daha çok kırmızı ve mavi renkler kullanılarak işlenmiştir. Lapis mavisi, Tokalı Kiliseyi diğer kiliselerden ayıran en önemli özelliktir.
Enlemesine nefte Aziz Basil'in hayatı çeşitli azizlerin tasviri ve çoğunlukla İsa'nın mucizelerine ait sahneler yer alır. Kilise X. yüzyılın sonuna ve XI. yüzyılın başına tarihlenmektedir.
Rahipler ve Rahibeler Manastırı (Göreme): Göreme Açık Hava Müzesi girişinin solunda yer alan 6-7 katlı kaya kütlesi "Rahibeler Manastırı" olarak bilinir. Bu manastırın birinci katındaki yemekhanesi, mutfağı, bir kaç odası, ile ikinci kattaki yıkık şapel de gezilebilir durumdadır. Üçüncü kattaki (bir tünelle ulaşılan) kilisesi çapraz kubbeli, dört sütunlu üç apsislidir. Kilisede doğrudan kaya üzerine yapılan İsa freskinin yanında kırmızı bezemeler görülür.
St. Basil Şapeli (Göreme): Göreme Açık Hava Müzesi'nin girişindedir. Kilise XI. yüzyıla tarihlenmektedir. İsa portresi, yanında Meryem ve çocuk İsa, Aziz Theodore, at üzerinde ejderle savaşan Aziz George tasvirleri bulunmaktadır.
Elmalı Kilise (Göreme): Göreme Açık Hava Müzesinde, basit planlı bir kilisedir. Günümüze gelmiş fresklerin altından ikonoklastik dönemde yapılmış geometrik bezekler çıkmıştır. Bundan Kilisenin 2. dönemde de kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Fresklerde İsa'nın yaşamından bölümler görülmektedir. Mavi, al ve tonları, kahverengi, sarı, ak renkler kullanılmış, giysi kıvrımları ince işlenmiştir.